Doç. Dr. Yalçınkaya: ‘Ani başlayan kemik ağrısı metastazın ilk bulgusu olabilir’
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Merter Yalçınkaya, 40 yaş üzerindeki insanlarda ortaya çıkan kemik ağrılarına neden olabilecek hastalıkların önemine dikkat çekti.
Medicana International İstanbul Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Merter Yalçınkaya, 40 yaş üzerindeki insanlarda ortaya çıkan kemik ağrılarına neden olabilecek hastalıkların önemine dikkat çekerek “Her yıl yeni kanser tanısı konulan kişilerin sayısı artıyor ve bu rakam A.B.D ‘de yılda 1 milyonun üzerinde. Bu hastaların yarısında ise kemik metastazı gelişiyor. Ani başlayan kemik ağrısı, metastazın ilk bulgusu olabilir, dikkatli olunmalı” dedi.
Doç. Dr. Merter Yalçınkaya, hastalık tanısının konar konmaz tedavi planına başlanması gerektiğini belirterek, “40 yaş üzerindeki bir kişide herhangi bir travma olmadan ortaya çıkan kemik ağrısı denildiği zaman akla gelmesi gereken rahatsızlıklar sıralamasında kemik kanseri ya da kemik metastazını neyse ki ilk sıralarda düşünmüyoruz. Osteopeni ve osteoporoz gibi metabolik durumlar, osteonekroz gibi kemik kanlanma problemleri, kemik enfeksiyonları, stres kırıkları, ankilozanspondilit ve romatoidartrit gibi romatizmal rahatsızlıkları olası nedenler olarak gözden geçirmeliyiz ve tanısını koyar koymaz tedavilerini planlamalıyız. Ancak bu rahatsızlıkları tespit edemiyorsak, kemik kanseri ve kemik metastazı durumlarını mutlaka gündeme almalı ve inceleme stratejilerimizi buna göre planlamalıyız” diye konuştu.
“40 yaş üzerindeyseniz MultiplMiyelom ve Lenfomaya dikkat”
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Merter Yalçınkaya, sözlerine şu şekilde devam etti: “Akciğer ve karaciğerden sonra metastazın en sık görüldüğü 3’üncü yer iskelet sistemidir. Sıklıkla 40 yaş üzerinde görülen kemik metastazlarında, metastazın kaynağı en sık meme, prostat, akciğer, böbrek ve tiroid dokularıdır. Polikliniğe kemik ağrısı ile gelen ve ilgili kemiğin çekilen röntgeninde şüpheli bir lezyon görünümünün olduğu 40 yaş üzerindeki bir kişide ayırıcı tanılar arasında ilk 3 sırayı kemik metastazı, multiplmiyelom ve lenfoma almaktadır. Bu hastalıkları takip eden ayırıcı tanının diğer elemanları ise kemik kanseri, sakral yetmezlik kırıkları, postradyasyon ya da Paget sarkomu, kemiğin dev hücreli tümörü, hiperparatirodizm ve histiositozis sendromlarıdır”.
“Hasta şikayetleri dikkate alınmalı”
Hasta şikayetlerinin dikkate alınması gerektiğini söyleyen Merter Yalçınkaya, “Böyle bir şüphe halinde öncelikli olarak yapılması gereken PET-CT çekilmesini istemek olmamalıdır. Doğru tedavi, doğru anamnez almak ile başlar, yani hastanın hikayesini iyi almadan yola çıkılmamalı. Kemik ağrısının karakteri, kilo kaybı, yorgunluk, iştah azalması, ailede kanser öyküsünün varlığı, idrar yaparken kan gelmesi, nefes darlığı gibi durumların varlığını çok iyi sorgulamak gerekir. Ardından fizik muayene bulguları not edilmelidir. Önemli olabilecek fizik muayene bulguları arasında kol ya da bacakta şişlik, topallama, eklem hareketlerinde azalma, nörolojik bulguların olması, meme-prostat-tiroid-karın muayenesinde ele kitle gelmesi, gaytada kan görülmesi ve bölgesel lenf bezlerinde büyüme yer almaktadır” açıklamasında bulundu.
“Tahliller eksiksiz yapılmalı”
Fizik muayene bulgularından sonra tahlillerin eksiksiz yapılması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Yalçınkaya, şu ifadeleri kullandı:
“Hikâye alınması ve fizik muayenenin ardından eksiksiz bir tahlil listesine ihtiyaç duyulmaktadır. Eğer bir hastada kemik metastazı şüphemiz varsa, sonuçlarına gereksinim duyulabilecek tahliller şunlardır: Tam kan sayımı, serum immünelektroforez, idrarda Bence Jonesproteinüri araştırılması, tiroid fonksiyon testleri, idrar tahlili, kalsiyum, fosfor, alkalenfosfataz”
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Yalçınkaya, laboratuvar ve radyolojik incelemelerin tamamlanması sonrasında kemik metastazına neden olan organ kökeninin yüzde 85 olasılıkla tespit edilebildiğini kaydederek, “Tahlilleri takiben radyolojik incelemelere geçilebilir. Böyle bir hastada ağrılı kemiğin iki yönlü radyografisi, tüm vücut kemik sintigrafisi, toraks-batın-pelvis bölgelerinin bilgisayarlı tomografisi ön planda istenmelidir. Kemik metastazı şüphesinde ağrılı kemiğin MR ile incelenmesine, kemiğe metastaz yapan organın kökenini araştırmak için değilse bile ortopedik onkolojik tedavi planlaması için ihtiyaç duyulabilir. MR ile kemiğe metastaz yapan organın kökenini araştırmak ancak tüm vücut MR taranması ile yapılabilir ve bu yöntem henüz rutin inceleme listesine girmiş durumda değildir. Düşünülenin aksine, rutin inceleme listesine henüz girmemiş bir diğer yöntem PET-CT’dir. Kemik metastazı şüpheli durumlarda PET-CT’ye ihtiyaç duyulan yerler kesinlikle vardır ancak araştırma basamaklarının ilk sırasında olmadığı bilinmelidir. Hasta hikayesinin kusursuz alınması, eksiksiz bir fizik muayene yapılması, tüm laboratuvar ve radyolojik incelemelerin tamamlanması sonrası kemik metastazına neden olmuş olan organın kökeni yüzde 85 olasılıkla tespit edilebilir. Yüzde 15 olasılıkla bu köken detaylı araştırmaya rağmen bulunamaz. Böyle bir durumda kemik biyopsisi uygulamak gerekir. Kemik biyopsisinin ortopedik onkoloji eğitimi almış ve ortopedik onkoloji konseptine bütünüyle hakim olan hekimlerin ellerinde güvenle alınabileceği, biyopsinin gerekli onkolojik tedavilerin devam ettirilebileceği merkezlerde alınması gerektiği asla unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.
İmamoğlu: ‘İstanbul’u hasta ettiler, iyi etmeye geldik’
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.