MÜSİAD Genel Lider Yardımcısı Abdülsamet Temel: Ticaret yaparken mazlumların hakkını gözetiyoruz

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Müstakil Endüstrici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Lider Yardımcısı Abdülsamet Temel, “Bizler inanan beşerler olarak kazanırken gayemiz yalnızca servet elde etmek değil, bu yararımızın da üzerinde insanların mazlumların, mazlum coğrafyaların hakkı olduğunu bilerek ticaret yapıyoruz.” dedi.

Temel, bir otelde düzenlenen ve dernek üyelerinin katıldığı programda, MÜSİAD’ın ülkenin bedellerine, gücüne, potansiyeline inanan 10 iş beşerinin bir ortaya gelmesiyle kurulduğunu ve bugün dünyanın en tesirli sivil toplum kuruluşlarından biri haline geldiğini söyledi.

2 milyondan fazla şahsa istihdam sağladıklarını anlatan Temel, “14 bin üyesi, 76 ülkede, 89 noktada dünyada, Türkiye‘de 84 noktada. 2 milyondan fazla istihdam oluşturan bir sivil toplum kuruluşu. Türkiye ihracatının yüzde 20’ye yakın bir potansiyel güç. Aslında kurucularımız da bu hayalle yola çıktılar. Bu ülkenin potansiyelini bilip bu gücünü gördükleri için bunu bir ortaya getirmekle bir arada çok büyük işler başaracağımıza inanıyorlardı. Bu heyecanla yola çıktılar.” tabirlerini kullandı.

MÜSİAD’ın akademik manada da önemli çalışmalar yaptığını lisana getiren Temel, şunları kaydetti:

“Bu heyecandan ötürü da işimize odaklanıyoruz ve kazanıyoruz ve kazandığımızdan infak etmek zorundayız diyoruz. Aslında bu şuurdaki insanları vazifeye toplamaya çalışıyoruz. Zira salt bir insanın hayata geldiği vakit iş adamının maksadı yalnızca ve yalnızca para kazanmak olmamalı, olamaz diyoruz. Bu heyecanla birlikte işte yalnızca MÜSİAD insanları bir ortaya gelip ticaret yaptığı bir yer değil, bu ticaretten çıkarı da yönlendirildiği, hakikat harcanmaya çalışıldığı, iş dünyasının nabzının tutulduğu bir sivil toplum kuruluşu. Sivil toplum kuruluşu olarak ileri vazifelerimizden kıymetli olanlardan biri de iş dünyasının nabzını tutmak. Kilis‘te ne oluyor, Gaziantep’te ne oluyor? Şanlıurfa’da, Trabzon’da, Edirne’de, Hakkari’de oradaki ticaretin, iş dünyasının sıkıntıları, meşakkatleri, teklifleri bunları toparlayıp bir güç ögesi olarak da ilgili kurumları ilgili yönetimlere bunları söyleyip olması noktasında da baskı kuruyoruz. Şayet haklı olduğumuzu düşündüğümüz vakit.”